Ali ismi Arapça علي şeklinde yazılır. Resim olarak şöyledir:
Aşağıdaki butona basarak bu yazımı bilgisayarın hafızasına alabilirsiniz. Sonra istediğiniz yerde Ctrl+V tuşlarına basarak bu ifadeyi yapıştırabilirsiniz.
Mobil telefonda ise metnin belli bir yerine basılı tuttuğunuzda "yapıştır" seçeneği zaten çıkacaktır.
Ctrl+V için boşluk tuşunun üç yanındaki Ctrl tuşuna basılı tutmanız ve aynı anda V'ye basmanız yeterlidir.
Ayrıca belirtelim ki Arapçadaki Ali ismi Orta Asya Türkçesinde Ğali, Gali, Galiy, Ğaliy şeklini alabilmektedir. Boşnakçada da Aliye şeklinde söylenmektedir. Bkz. Aliya İzzetbegoviç Nasıl Yazılır
Birde Nasıl YazılırBu sitede salt TDK imla kılavuzu esas alınmamıştır. Zira TDK, 1985'ten sonra yayınevlerin başvuru kaynağı olma özelliğini kaybetmiştir.
"Tanrı bizimle(dir)" anlamına gelen bu söz çok köklü olmakla birlikte Göktürk anıtlarında geçmemektedir. Bununla birlikte Göktürk harfleri bu sözü yazmaya tabii ki elvermektedir. Bu sözün Göktürk harfleriyle yazımı şöyledir:
𐰤𐰤𐰀𐰢:𐰕𐰃𐰋:𐰃𐰼𐰭𐱅
Resim olarak:
Aynı sözün harfçevrimini yapan bazı kaynaklarda harf sırası burada verdiğimizin tam tersidir çünkü bu kaynaklar söz konusu harfleri soldan sağa yazmaktadır. Yenisey yazıtları gibi birkaç istisna mevcut olmakla birlikte Göktürk harfleri, özellikle de Orhun yazıtlarının tamamı sağdan sola yazılır. O yüzden yukarıdaki metin doğrusudur.
Bu slogan son olarak II. Dünya Savaşı'nda Rusya'ya karşı Almanların yanında savaşan gönüllülerden oluşan Türkistan Lejyonu tarafından kullanılmıştır.
Yön adları yani doğu, batı, güney ve kuzey kelimeleri normalde küçük harfle yazılır. Tek başına kullanıldıklarında cins isim sayıldıkları için küçük harfle yazılırlar. Ama bir özel ismin parçası haline gelirlerse o zaman ilk harfleri büyük yazılır. Doğu Anadolu, Batı Ege, Güney Amerika, Kuzey Atlantik gibi...
İki yön adı bir araya gelirse birleşik yazılır: kuzeydoğu, güneybatı, güneydoğu ve kuzeybatı... Özel ismin bir parçası olduğunda ilk harfin büyük yazılması kuralı birleşik yön adlarında da geçerlidir.
Pusulalarda ve benzeri göstergelerde kuzeyin kısaltması N (north), güneyin kısaltması S (south), doğunun kısaltması E (east) ve batının kısaltması W (west) şeklindedir.
Birde Nasıl YazılırBu sitede salt TDK imla kılavuzu esas alınmamıştır. Zira TDK, 1985'ten sonra yayınevlerin başvuru kaynağı olma özelliğini kaybetmiştir.
Türk kelimesinin Göktürk harfleriyle yazılışının en kabul gören hali 𐱅𐰼𐰇𐰰 şeklindedir.
Bu yazımın asıl okunuşunun "Türük" olması ihtimali yüksektir. Bununla birlikte Bilge Kağan Anıtı başta olmak üzere Orhun anıtlarında "Türk" adı genelde bu şekilde yazılmaktadır.
Aynı yazıtlarda "Türk" adının 𐱅𐰇𐰼𐰚 şeklinde yazıldığı da görülmektedir. Hüseyin Namık Orkun bu meseleyi ele almış ve 1940'ta basılan, "Türk Sözünün Aslı" adlı eserinde bir değerlendirme yapmıştır. Orkun'un tespitine göre ilk başlarda "Türük" şeklinde telaffuz edilen Türk adı zamanla tek heceli hale gelip "Türk" şeklini almıştır. Göktürk yazıtlarındaki bu ikilik de söz konusu dönüşümün bir yansımasıdır.
(Hüseyin Namık Orkun, Türk Sözünün Aslı, Türk Dil Kurumu Yayınları, 3. baskı, Ankara 2015, s. 14)
Dolayısıyla Türk kelimesinin Göktürk harfleriyle doğru yazımı: 𐱅𐰇𐰼𐰚
Görseli de şu şekildedir:
Göktürkçe Türk kelimesinin yazımını bu yazıdan da kopyalayabilirsiniz. Ya da aşağıdaki "Kopyala" butonuna basarak hafızaya alıp istediğiniz yere Ctrl+V tuşlarına basarak yapıştırabilirsiniz.
Ctrl+V kombinasyonu için üzerinde "Ctrl" yazan tuşa basılı tutup "V" tuşuna basmanız yeterlidir. Tuşları bıraktığınızda harf kopyalanmış olacaktır.
anlamına gelen كُنْ فَيَكُونُ ifadesi Türkçede "Kûn Fe Yekûn" seklinde yazılır çünkü iki fiil arasındaki "fe" bağlaç işlevi gören ayrı bir kelimedir adı okurken "kün" kelimesinden sonra verilen es "fe"den sonra verilmez. "Kün, fe yekün" gibi düşünülebilir.
U'nun üzerinde şapka olmasının sebebi sadece vav'ın uzun okunması değil aynı zamanda ince okunmasıdır (İngilizcedeki q gibi). Zira kef'in kendinden sonraki sesli harfi yumuşatması kuralıdır. En azından "kün" diye okumak gerekir. Eğer kef değil de kaf olsaydı o zaman "kun" diye okunurdu fakat bu, Arapçada yemek yemek anlamına gelen başka bir kelimedir.
TDK imla kurallarına göre şöför kelimesinin doğru yazılışı "şoför" şeklindedir.
Kelime bu haliyle büyük ünlü uyumuna da küçük ünlü uyumuna da aykırıdır zira bu kelime dilimize Fransızcadan geçmiştir.
Bu kelimenin yanlış da olsa 'şöför' diye telaffuz edilmesi büyük ünlü uyumuna uymaktadır.
Kelimenin 'şöfer' diye telaffuz edilmesi ise hem büyük ünlü uyumuna hem de küçük ünlü uyumuna uymaktadır.
Türk dilinin, kelimeleri kendi yapısına uydurmak için bu şekilde türevler ürettiğine kuşku yoktur ama her iki alternatif de henüz otoriteler tarafından kabul görmemiştir.
TDK imla kurallarına göre ülkenin adı Azerbaycan şeklinde yazılır. Azarbaycan ve Azerbeycan ise yanlış yazımlardır.
Azerbaycan'ın Azerice yazılışı ise Azərbaycan şeklindedir.
Türkçede "Azeri" ifadesi yaygın olmakla birlikte aslında pek doğru değildir. Azerbaycan "ateş diyarı" anlamına gelir. Bölgede bol bulunan petrol yatakları sayesinde sönmeyen ateş kaynaklarının bu isme ilham verdiği düşünülüyor.
Bu yüzden, Azerbaycan halkına Azeri yerine Azerbaycanlı ya da Azerbaycan Türkü demek uygubdur.
Dahi anlamındaki de, sert sessizden sonra gelse bile te'ye dönüşmez çünkü de/da ayrı bir kelimedir. Sert sessizlerin benzeşmesi ise eklerde geçerlidir. Ayrı yazılan kelimeleri etkilemez.
"Hiç te bile!" yanlıştır. Doğrusu "Hiç de bile!"
"Çok ta tın!" yanlıştır. Doğrusu: "Çok da tın!"
"Hiçte bile", "çokta tın" yazımları ise katmerli yanlıştır. Dahi anlamına gelen de/da bir şeyleri dahil etmek, bir kapsamı genişletmek, vurgulamak için kullanılır.
Bitişik yazılan ise sadece ismin -de halidir. Eğer bir "içinde bulunma" gibi bir anlam ifade etmiyorsa muhtemelen ayrı yazılan de/da'yı kullanıyorsunuzdur.
Annenin annesi anlamındaki kelime anane değil anneanne diye yazılır çünkü anâne Osmanlıcadan kalan ve gelenek anlamına gelen ayrı bir kelimedir.
Telaffuz ederken de annenin annesi anlamındaki kelimenin n'si çift yani vurgulu söylenmelidir ve hemen sonraki sesli, a ile e'nin arasında yani incedir. Gelenek anlamındaki anâne kelimesinde ise n harfi vurgusuz geçilir ve ikinci a kalın ve uzun telaffuz edilir.
Anneanne yazımındaki amaç, bu iki kelimenin anlamının ve telaffuzunun karışmamasıdır.
Başlıktakinin aksine soru sormaya yarayan mi/mı/mu/mü önceki kelimeden ayı yazılır. Mesela "Mi Ayrı Mı Yazılır" demek gerekir.
- Var mısın yok musun
- Bilir misin
- Affedecek misin
örneklerindeki gibi ayrı yazmak gerekir.
Soru işlevi gören "mi" ile "miş"li geçmiş zaman eki bir araya geldiği zaman doğru ayırmaya dikkat etmek gerekir.
- Gelmiş misin?
- Köyde miymiş?
örneklerindeki gibi ayrımı "miş"ten değil "mi"den yapmaya özen göstermek gerekir.
Ayrıca "mi"ye soru eki demenin ne kadar isabetli olduğu da tartışmalıdır çünkü ekler kelimelere bitişik yazılır. "Soru Edatı Mi" demek daha tutarlıdır.
Yanlış kelimesinin kökeni yanılmak eylemidir. Yani yan(ı)lış. Bu nedenle N harfi L'den önce gelmelidir. TDK ve Dil Derneği yazım kılavuzu bu yazımı doğru kabul etmektedir.
Kısaca: "Yalnış" yanlıştır. "Yanlış" ise yanlış değildir.
Yazımı yanlış kelimesiyle karıştırılan yalnız kelimesinde ise L harfi N'den önce gelir çünkü yalnız kelimesinin kökeni yalın'dır.
İngiltere kelimesinin İngilizce yazılışı England şelindedir ve "Angıl Diyarı" anlamına gelir; Angıllar adayı ilk çağda işgal etmiş bir Germen (Alman) kabilesidir.
Türkçedeki İngiltere ifadesi ise Türkçeye İtalyancadan geçmiştir. O da Angel Terra yani "Angıl Bölgesi" anlamına gelir.
İngilizce'nin İngilizce yazılışı da English şeklindedir; ki o da aslında Angıl dili (Anglish) anlamına gelir.
TDK ve Dil Derneği Yazım Kılavuzu'na göre kimbilir değil "Kim bilir" şeklinde yani ayrı yazmak gerekir.
"Kim bilir" sözünün bu şekilde kullanımı gerçek anlamda soru olmasa bile söz konusu soru cümlesinin kinayeli kullanımından başka bir şey değildir. Bu bakımdan ayrı yazmak doğrusudur.
"Kim bilir, 'kimbilir'in doğru yazımı nasıldır?" demek lazım.
Birde Nasıl YazılırBu sitede salt TDK imla kılavuzu esas alınmamıştır. Zira TDK, 1985'ten sonra yayınevlerin başvuru kaynağı olma özelliğini kaybetmiştir.
"Şimdi" anlamına gelen "şu an" bir sıfat tamlamasıdır ve ayrı yazılması gerekir. "Şuan" yazımı yanlıştır. Ağızdan bir çırpıda çıkıyormuş gibi gelse de "an" kelimesinin işaret sıfatı "şu" ile nitelenmiş halidir ve bundan öte bir anlamı yoktur.
TDK imla kılavuzunda ve Dil Derneği'nin yazım kılavuzunda da "şu an"ın birleşik yazımına dair bir kayıt yoktur.
Aksine, TDK da "şu an" ifadesini her zaman ayrı yazmaktadır.
TDK ve Dil Derneği'ne göre zerafet yazımı yanlıştır. Doğru yazım E değil A harfiyle yani ZARAFET şeklindedir.
Veznin diğer örneklerinde nazik -> nezaket, bakir -> bekaret, rakib -> rekabet gibi A-İ'den E-A-E dizilimi görülmesine rağmen (ki hepsinde de A harfi uzundur ve sondaki E harfi de müenneslik yani dişillik gösterir) zarif kelimesinin aynı vezni Zarafet şeklindedir çünkü Zerafet'in Z'si Türkçedeki Z'den farklı, Arapçada kalın telaffuz edilen bir Z (ظ yani "Zı") harfidir ve yanındaki E harfini A'ya dönüştürür. Aynı dönüşüm hakir -> hakaret vezninde de vardır.
Birde Nasıl YazılırBu sitede salt TDK imla kılavuzu esas alınmamıştır. Zira TDK, 1985'ten sonra yayınevlerin başvuru kaynağı olma özelliğini kaybetmiştir.
Birde Nasıl YazılırBu sitede salt TDK imla kılavuzu esas alınmamıştır. Zira TDK, 1985'ten sonra yayınevlerin başvuru kaynağı olma özelliğini kaybetmiştir.